KATEGORİLER |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Foto Galeri |
Ülkemizde Tarım
Cumhuriyetimizin ilk yıllarında, Türkiye Ekonomisinin temeli TARIM ve
HAYVANCILIĞA dayalı idi. Cumhuriyet döneminde uygulanan politikalar sonucunda;
ekonomi içerisindeki tarımın payı giderek azalmıştır. Tarım hala kırsal
yerleşmelerde yaşayan halkın temel geçim kaynağıdır. Çalışan nüfusun en büyük
kısmı tarım sektöründe yer almaktadır. En gelişmiş ve yaygın sanayi
kuruluşlarımızın ham maddesi tarıma dayalıdır Kendimize yetecek derecede
tarımsal ürün yetiştiririz (Temel gıda maddelerinde dışa bağımlılığımız yoktur.)
İhraç gelirlerimizin bir bölümü, tarım ürünlerinden elde edilir. Toprak
ve Bakımı
Türkiye Topraklarından Yararlanma Toplam arazimizin;
% 28’i ORMANLAR
% 23’ü EKİLİ – DİKİLİ ALANLAR
% 22’si ÇAYIR,OTLAK ve MERA ALANLARI
% 14’ü TARIMA ELVERİŞSİZ
% 5’i NADAS ALANLARI
% 4’ü MEYVE
% 3’ü KULLANILMAYAN ARAZİ
% 1’i SEBZE ve ÇİÇEK
Tarım alanlarımız, (ülkemizdeki dağlık – engebeli yerlerin çok olması nedeniyle)
fazla yer kaplamaz. Ülkemizin tarım alanları, bir çok komşu ülkenin toplam
yüzölçümünden fazladır (Ancak toplam yüzölçümümüz de, nüfusumuz da onlardan daha
fazladır).
İnsanların toprağı işleyerek, çeşitli bitkileri yetiştirmesine tarım denir.
Topraklardan tarım alanı olarak yararlanma geniş ölçüde yer şekillerine
ve iklime bağlıdır. Ülkemizde nüfusun önemli bir kısmı geçimini tarımdan sağlar.
Ayrıca tarım, insanımızın temel besin maddelerini karşılaması, dış satımında
önemli bir yere sahip olması ve ülkemizdeki bir çok sanayi kolunun ham maddesini
karşılaması nedeniyle ülke ekonomisindeki önemini korumaktadır.
Türkiye Topraklarından Yararlanma
Toprak gelişmiş ülkelerde önemli bir ekonomik varlık olarak ele alınmakta ve
planlı bir şekilde kullanılmaktadır. Ülkemizde yeterince planlama
yapılmaması nedenleriyle erozyon, kirlenme ve toprağın aşırı kullanımı gibi
olumsuzluklar görülmektedir.
Toprak hem tarımda kullanılır hem de sanayide hammadde
olarak değerlendirilir. Tarım açısından ormancılık, hayvancılık ve bitkilerin
yetişmesi için kullanılırken sanayide çimento, tuğla, kiremit, fayans ve seramik
gibi ürünlerin hammaddesi olarak kullanılır.
Türkiye’de arazinin % 36′sında tarım yapılabilmektedir. Ayrıca iklimin ve
toprağın çeşitli olması yetiştirilen ürün çeşidinin fazla
olmasına sebep olmuştur. 1950′li yıllardan sonra makineleşmenin etkisiyle çayır
ve otlakların bir kısmının tarım alanına dönüştürülmesi ayrıca bazı yerlerde
ormanların tahrip edilerek tarlaya
çevrilmesi sonucu tarım alanları genişlemiştir. Tarım alanlarının bölgelere göre
dağılış oranı farklılık gösterir. Ekili-dikili alanların bölge yüzölçümüne göre
en az yer kapladığı bölge Doğu Anadolu, en fazla yer kapladığı bölge ise
Marmara’dır. Bu durum üzerinde yer şekillerinin yükseltisi ve
engebeliliği etkili olmuştur.
Topraklarımız daha çok Karadeniz Bölgesi’nde bağlık, bahçelik ve
ormanlık alanlar,
Ege’de endüstriyel bitki alanları, Akdeniz’de endüstriyel bitki alanları ve
ormanlıklar, Marmara’da endüstriyel bitki alanları ve tarım arazisi, iç
kesimlerde de tarım alanları ve otlaklık alanlar olarak karşımıza çıkmaktadır.
Bazı bitki türleri bazı topraklarda daha iyi ve kaliteli yetişmektedir.
Örneğin çay, yıkanmanın fazla olduğu kireçsiz topraklarda yetişirken antep
fıstığı kurak bölgelerde kireçli topraklarda, yumrulu bitkiler (patates, soğan)
kumlu topraklarda, üzüm bağları da kumlu çakıllı topraklar üzerinde daha
kaliteli yetişmekte ve daha fazla verim alınmaktadır.
Türkiye’de Tarımı Etkileyen Faktörler
Toprağın özelliği ve verimliliği tarımsal faaliyetler üzerinde etkili olan
önemli faktörlerden biridir. Toprak verimliliği belirli aralıklarla analiz
ettirilmeli ve tesbit edilen mineral madde eksikliği giderilmelidir. Bu durum
toprağın verimliliğini artıracaktır. Ayrıca toprağın özelliğine göre ekilecek
ürünlerin belirlenmesi gerekir.
Ülkemizdeki tarım alanlarının önemli bir kısmında eğimin fazla olması ve
buralarda toprak tabakasının ince olması nedeniyle toprak kaybı ciddi bir tehdit
olduğu için buralarda erozyonla mücadele önem kazanmıştır.
Sulama
Türkiye’de tarımdaki verimi etkileyen en önemli faktör sulamadır. Ülkemizin
büyük bir bölümü kurak ve yarı kurak iklimlerin etkisinde bulunduğu için
bilhassa yaz döneminde su ihitiyacı çok artmaktadır. Ülkemizde en geniş tarım
alanlarının İç Anadolu, Güneydoğu Anadolu, Ege, Akdeniz bölgelerinde bulunması
ve buralarda da yazların kurak geçmesi sulamaya ne kadar çok ihtiyaç olduğunu
göstermektedir. Türkiye topraklarının % 75′i sulanamamakta ve istenen verim
alınamamaktadır.
İç Anadolu, Güneydoğu Anadolu ve Doğu Anadolu bölgesinin bazı kesimlerinde
sulama sıkıntısı nedeniyle tarım alanları nadasa bırakılmaktadır. Ülkemizde
sulamaya büyük önem verilmektedir. DSİ ve Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü
tarafından sulamanın yaygınlaşması için çalışmalar yapılmaktadır.
Ülkemizde sulama yaygınlaştırılabilire;
- Kuru tarım (nadas) metodu sona erer.
- Bir yılda birden fazla ürün alınabilir.
- Tarım iklime bağımlılıktan kurtulur ve bilhassa tahılların üretiminde
yıllara göre dalgalanmalar azalır.
- Üretim artışı ve sürekliliği sağlanır.
- Tahıl yerine, sebze ve meyve ile endüstri bitkilerinin ekimi yaygınlaşır.
Ürün çeşitliliği ortaya çıkar.
- Çiftçinin geliri ve toprağın verimi artar. Buna bağlı olarak göç azalır.
- Tarımın milli gelir içindeki ve ihracattaki payı artar.
Güneydoğu Anadolu’da GAP’la birlikte yukarıdakilerin bir çoğu gerçekleşmektedir.
Gübreleme
Toprağın yeteri kadar besin almaması yada toprağın devamlı kullanılması
nedeniyle minerallerin azalması alınan verimi düşürmektedir. Gübreleme ile
mineral takviyesi yapılarak toprağın verimi artırılır. Toprağa atılan gübreler
doğal ve suni gübre olmak üzere iki çeşittir. Ülkemizde hem kullanılan gübre
miktarı hem de gübrelenen tarım alanı artmıştır.
İlaçlama
Tarımda verim düşüklüğüne neden olan çeşitli hastalık ve haşerelere karşı
ilaçlama yapılmalıdır. İlaçlamanın verimli olabilmesi İçin Hacın dozu ve
kullanılan zamanı iyi ayarlanmalıdır.
Tohum Islahı
Tarım ürünlerinden yüksek verim elde edilmesinde kaliteli tohum kullanılması
etkilidir. Ülkemizde son yıllarda buğday, pamuk, ayçiçeği, elma, narenciye ve
şeftali gibi ürünlerde kaliteli tohum kullanılmasıyla üretimde büyük artışlar
meydana gelmiştir.
Makineleşme
Toprağın kısa sürede ve zamanında sürülmesi ile hasadın zamanında yapılabilmesi
günümüzde makineleşme İle mümkündür. Bilhassa 1950′li yıllardan sonra ülkemizde
makineleşme artmaya başlamıştır. Bunun sonucunda mera alanlarının bir kısmı
tarım alanına çevrilmiş, tarım alanlarında ve bilhassa buğday üretiminde büyük
artışlar olmuştur. Bunun yanında makineleşme otlak alanlarını azalttığından mera
hayvancılığını olumsuz yönde etkilemiş ve tarımdaki işgücü ihtiyacını
azalttığından kırsal kesimden kente göçe neden olmuştur. Ülkemizde bazı yerlerde
tarım arazilerinin dağlık ve engebeli olmasından dolayı makineli tarım
gelişmemiştir. (Doğu Karadeniz kıyıları – Doğu Anadolu’nun yüksek yerleri gibi)
Pazarlama ve Tarımı Destekleyen Kuruluşlar
Tarımsal üretim sonucu elde edilen ürünlerin işleme merkezlerine veya
tüketim merkezlerine ulaştırılıp pazarlanması önemli bir husustur. Pazar durumu
inceledikten sonra üretime başlanmalıdır. Böylece ürünlerin ne kadar
yetiştirileceğine karar verilir ve fiyatının ne olacağı tahmin edilir.
Üreticinin piyasa şartlarından olumsuz etkilenmemesi için devlet tarafından
destekleme alımları yapılır. Destekleme alımındaki amaç devletin önceden
duyurduğu taban fiyattan ürünü alarak çiftçinin zarar görmesini önlemesidir.
Tarımı desteklemek amacıyla devlet ve çeşitli özel sektör tarafından çeşitli
kurumlar oluşturulmuştur. Ülkemizdeki tarımsal faaliyetlerin bir plan dahilinde
yürütülmesi ve bunların desteklenmesi Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı tarafından
yürütülmektedir.
Tarımı destekleyen kuruluşlar;
- Türkiye Zirai Donatım Kurumu
- Devlet Su İşleri
- Toprak Mahsûlleri Ofisi
- Tarım Kredi Kooperatifleri
- Ziraat Bankası
- Tarım işletmeleri Genel Müdürlüğü
- Çeşitli kooperatif ve kuruluşlar (Fiskobirlik, Tariş, Çukobirlik, Çaykur,
Tekel vb.)
Tarım İşletme Metodları
Aynı iklim özellikleri ve toprak şartlarına sahip olan tarım alanlarından farklı
verim alınması, uygulanan tarım metodlarından kaynaklanmaktadır.
a) İntansif (Yoğun) Tarım
Modern tarım metodudur. Bu metodla birim alandan en yüksek verim elde etmek
amaçlanır. Sulama, gübreleme, tohum ıslahı, makineleşme gibi verimi artıran
yöntemler kullanılır. Üretimde yıllar arasında çok farklılık olmaz. Hollanda,
Japonya, Almanya, İsrail gibi ülkelerde uygulanır. Ülkemizde Adana, Antalya ve
Kıyı Ege ovalarında yapılır.
b) Ekstansif (Yaygın) Tarım
Tarım alanlarının geniş, nüfusun az olduğu yerlerde uygulanır. Bu metod
uygulanırken toprak yoğun bir şekilde işlenmez. Üretim iklim şartlarına göre
değişebilir. Daha çok tahıl ürünleri ekilir. Arjantin, Kanada, Brezilya,
Hindistan, Türkiye gibi ülkelerde uygulanır. Türkiye’de İç Anadolu, Doğu
Anadolu, G. Doğu Anadolu ve İç Ege’de yaygındır.
c) Nadas (Kuru) Tarımı
Buna ilkel tarım da denir. Yağışların ve sulamanın yetersiz olduğu sahalarda
uygulanır. Topraktan iki yılda bir ürün alınır. Ülkemizde İç Anadolu ve
Güneydoğu Anadolu bölgelerinde uygulanır. Sulama yaygınlaşırsa ortadan kalkar.
Bunların yanında plantasyon, sera ve münavebeli (dönüşümlü) tarım gibi
metodlarda uygulanır. Plantasyonlarda; geniş alanlarda genelde tek tip ürün
yetiştirilir. Genelde ekvatoral bölgede yaygın olarak görülür. Brezilya’daki
kahve ve muz plantasyonları gibi. Nöbetleşe ekim (münavebeli tarım); toprağa her
yıl aynı ürünü ekmek yerine dönüşümlü olarak farklı ürünler ekilir. Nöbetleşe
ekimdeki amaç toprak içindeki mineral dengesinin sağlanması ve toprağın erozyona
karşı korunmasıdır.
Tarla ve Bahçe Kültürleri
Kültür bitkileri insanlar tarafından tarla yada bahçelerde sulama, gübreleme vb.
çalışmalar yapılarak yetiştirilen bitkilerdir.
TAHILLAR
Tahıllara hububat adı da verilir. Buğday, arpa, mısır, çavdar, pirinç gibi
ürünlerden oluşur. Türkiye’de ekim alanı ve üretimi en fazla olan tarım
ürünleri, tahıllardır.
Tahıl üretim alanlarının toplam arazi içinde en yüksek paya sahip olmasının
başlıca nedenleri:
- Nüfusun beslenmesinde, en önemli besin kaynağı olması
- Tarım alanlarının genişlemiş olması
- İklimin tahıl tarımına elverişli olması
- Nüfusun hızla artması
Buğday
Orta kuşakta yarı kurak İklim bölgelerinde yetişen ve ülkemizde en yaygın
üretilen tarım ürünüdür. İlkbahar döneminde yağış, yaz döneminde ise kurak ve
sıcak bir ortam ister. Olgunlaşma zamanı sıcaklığa göre değişir. Türkiye’de ilk
önce Çukurova’da, en geç ise Erzurum-Kars çevresinde olgunlaşıp hasat edilir.
Ülkemizde en fazla İç Anadolu, Marmara, Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu
bölgelerinde yetiştirilir. Karadeniz kıyılarında yaz yağışlarından, Doğu
Anadolu’nun yüksek yerlerinde ise yazların kısa sürmesinden dolayı
yetiştirilemez. Kuru tarım metodlarıyla üretildiğinden üretimi yıldan yıla
değişiklik gösterir. 1960 yılından sonra ekim alanları artmadığı halde üretim
artmıştır. Bunun sebebi sulamanın artmasıdır.
Dünya’nın en çok buğday üreten ülkeleri arasında ABD, Rusya Federasyonu,
Hindistan, Kanada ve Fransa yer alır. Türkiye buğday üretiminde dünyada önemli
bir yere sahiptir. Ancak temel besin maddesi olarak tüketildiği için dış
ticarette önemli bir yer tutmaz.
Arpa
Türkiye’de buğdaydan sonra en çok üretilen tahıl ürünüdür. Yetişme şartları
buğday ile paralellik gösterir. Yalnız buğdaya göre, yetişme süresi daha
kısadır. Bu nedenle Doğu Anadolu’da buğdayın yetişmediği yüksek yerlerde de
yetişir. Türkiye üretiminin yarıya yakın kısmını İç Anadolu Bölgesi karşılar.
Güneydoğu Anadolu, Ege ve Doğu Anadolu bölgeleri diğer üretim bölgeleridir. Arpa
yılda 8-9 milyon ton civarında üretilmektedir. Arpa en çok hayvan yemi olarak ve
bira sanayinde kullanılır.
Çavdar
Buğday ve arpanın yetişmediği yükseltilerde yetişir. Un ve ekmek yapımında
kullanılır. Tahıllar içinde olumsuz iklim şartlarına en dayanıklı olanıdır.
Ülkemizde İç Anadolu ve Doğu Anadolu bölgelerinde daha fazla üretilir.
Yulaf
Ülkemizde iç Anadolu, Marmara ve Çukurova’da daha fazla üretilir. Bisküvi ve
yem sanayisinde kullanılır.
Mısır
Yaz döneminde yağış alan veya sulama yapılan sıcak sahalarda yetiştirilir.
Bu özelliğinden dolayı arpa ve buğday tarımından farklılık gösterir. En uygun
iklim yaz yağışlarının olduğu Karadeniz iklimidir.
Mısır, ülkemizde Karadeniz kıyı şeridinde ve Marmara’nın kuzey kesimlerinde yaz
yağışlarıyla doğal olarak yetişirken, Akdeniz, Ege ve İç bölgelerde yazın
sulamayla yetişebilir. Son yıllarda yem ve yağ sanayinde mısır kullanımının
artmasıyla ekonomik değeri artmış Akdeniz’deki üretim Karadeniz’i geçmiştir.
Mısır üretiminin yaklaşık yarısı Akdeniz Bölgesi’nden elde edilir. Karadeniz’de
üretilen mısır bölgenin temel besin maddesi olduğu için ticari değeri fazla
değildir.
Pirinç (Çeltik)
Ülkemizde ise genelde akarsu boylarında ve alüvyal ovalarda yaygındır.
Pirinç tarlalarının sürekli su içinde olması sinek üremesine ve sıtmaya neden
olur. Bu yüzden pirinç ekim alanları yerleşim alanlarından uzakta yer alır ve
devlet tarafından sınırlandırılmıştır. En fazla Marmara’da, Batı Karadeniz’de,
Kıyı Ege’de ve Amik Ovası’nda üretilir.
B) ENDÜSTRİ (SANAYİ) BİTKİLERİ
Üretildikten sonra, çeşitli sanayi dallarında işlenerek gıda ve endüstri
maddeleri elde edilen bitkilerdir. (Tütün, pamuk, şeker pancarı, çay, keten,
kenevir, haşhaş gibi.)
Endüstri bitkileri üretimi tahıllardan sonra 2. sırayı alır. Son 50 yıl içinde
ekim alanı sürekli genişlemiştir. Endüstri bitkilerinin modern tarım
yöntemleriyle yetiştirilmesi daha verimli ve kaliteli bir üretime neden
olmuştur. Endüstri bitkileri ülke ihtiyacını karşıladığı gibi, işlenmiş veya
işlenmemiş olarak ihraç edilerek gelir sağlanmaktadır.
Kıraç (verimsiz) topraklarda daha kaliteli yetişen, yetişme döneminde nem ve
sıcaklığa ihtiyacı olan bir bitkidir. Türkiye genelinde iklim ve toprak yapısı
tütün üretimine elverişlidir. Fakat kalitesinin azalmaması için devlet ekim
alanlarını belirlemekte ve kaliteye göre fiyatlandırma yapmaktadır. Türkiye
Dünya’da önemli tütün üreticisi olan ülkelerden biridir. Tütünümüz kalite
bakımından tercih edilen tütünler arasındadır.
En önemli üretim alanları içinde başta, Ege Bölgesi (Manisa, izmir, Muğla,
Denizli, Aydın, Uşak), ikinci sırada Güneydoğu Anadolu Bölgesi, üçüncü sırada
Karadeniz Bölgesi (Samsun, Tokat) gelir. Geriye kalanı ise dağınık olarak Hatay,
Balıkesir, Bitlis, Muş ve Malatya illerinde üretilmektedir.
Pamuk
Ekimi en fazla yapılan endüstri bitkisidir. Yetişme dönemi olan ilkbahar
mevsiminde bol miktarda su, gelişme döneminde tabandan sulama, hasat döneminde
ise sıcak ve kurak iklim ister. Hasat dönemindeki yaz yağışları ürünün
kalitesini düşürdüğü için Karadeniz kıyılarında yetiştirilemez.
Ayrıca uzun bir yaz süresi istediğinden iç bölgelerimizin yüksek ve serin
ovalarında üretimi yapılamaz. Pamuk tarımını öncelikle sıcaklık faktörü
belirler. Çünkü yağış yetersizliği sulama yolu ile giderilebilir.
Pamuk, ülkemizde en fazla Güneydoğu Anadolu ovalarında, Kıyı Ege ve Akdeniz
ovalarında, Güney Marmara Bölümü ve Doğu Anadolu Bölgesi’nde üretilir. Pamuk,
bozulmayan ve kolay taşınabilen bir ürün olduğundan ülkemizin her bölgesinde
işlenebilir. Fakat daha çok Ege, Akdeniz, Güneydoğu Anadolu ve Marmara
bölgelerindeki dokuma ve tekstil fabrikalarında işlenir. Bir kısmı da ihraç
edilir. 2003 yılında 920 bin ton üretim gerçekleşmiştir.
Şeker Pancarı
Ülkemizde şeker pancarı üretimi 1926 yılında Uşak ve Alpullu şeker
fabrikalarının kurulmasıyla başlamıştır. Şeker pancarı, hasadından hemen sonra
işlenmesi gerektiğinden önce fabrikası kurulmuş sonra onun çevresinde ekimi
yapılmaya başlanmıştır, ilkbaharda yağış, yaz mevsiminde ise sulama ve güneşli
bir iklim ister.
Şeker pancarının fazla sıcaklık isteği yoktur. Ancak yetişme döneminde sulanması
gerekir. Her bölgede yetiştirilir.
En fazla iç Anadolu Bölgesi’nde üretilir. Daha sonra İç Batı Anadolu, Orta ve
Batı Karadeniz bölümleri, Marmara Bölgesi ve Doğu Anadolu Bölgesi gelir. Yaz
yağışlarından dolayı Karadeniz kıyılarında, kuraklıktan dolayı Güneydoğu
Anadolu’da ve ayrıca yüksek gelir getiren ürünler ekildiğinden Ege ve Akdeniz
kıyı ovalarında yetiştirilmemektedir. Pancar atıklarından hayvan yemi
üretildiğinden fabrikaların etrafında besi hayvancılığı gelişmiştir. Şeker
pancarı üretimi her yıl artış göstererek 1927 yılında 0,6 bin ton iken 1998
yılında 22.2 milyon tona çıkmıştır. Son yıllarda şeker pancarı üretimi
azalmıştır. (2005 yılı üretim miktarı 15 milyon ton civarındadır.)
Haşhaş
Afyon sakızı adı verilen maddesinin uyuşturucu yapımında kullanılmasından
dolayı devletin sıkı denetimi altında sınırlı alanlarda ve az miktarda
yetiştirilen bir bitkidir. Dolayısıyla ekim alanları doğal şartlara göre değil
devletin izin verdiği yerlere bağlıdır. Ülkemizde daha çok İç Ege’deki Afyon,
Kütahya, Uşak, Denizli ile Göller yöresindeki Burdur ve İsparta illerinde
üretimi yapılır. Bir kısmı ihraç edilir. Tohumları yağ elde etmede ve diğer
gıda kollarında kullanılır. Afyon sakızından ilaç yapılır. Yıllık üretim 15 ile
30 bin ton arasında gerçekleşir.
Çay
Anavatanı Muson Asya’sı olan çay, ülkemizde ekonomik olarak 1940′lı
yıllardan sonra üretilmeye başlanmıştır. Çay yıkanmış ve kireçsiz topraklarda,
yağışın bol olduğu nemli bulutlu ve serin ortamlarda yetişen funda türü bir
bitkidir. Yaprakları kurutularak çay elde edilir. Bu özellikler ülkemizde Doğu
Karadeniz kıyı şeridinde bulunduğundan çay tarımı sadece Rize, Trabzon, Artvin,
Ordu ve Giresun illerinde yapılmaktadır. Çay üretiminin % 75′i tek başına
Rize’ye aittir. Çayın kalitesini ve üretimini arttırmak için 1971′de Rize’de Çay
Kurumu (ÇayKur) kurulmuştur.
1950 yılında 2600 hektar olan çay bahçeleri 2005 yılında 76 000 hektara
çıkmıştır. Ülkemizde yıllık 200 bin ton civarında kuru çay üretilmektedir. Çay
tarımıyla birlikte Doğu Karadeniz’de tarım ve sanayi az da olsa canlanmıştır.
Keten-Kenevir
Tropikal bölge bitkisi olan keten ve kenevirin liflerinden keten kumaşı ve
kot bezi yapılır. Keten-kenevir üretimi daha çok Batı Karadeniz’deki Kastamonu,
Sinop ve Zonguldak çevresi ile Marmara’da Kocaeli çevresinde yapılır. Kenevir
uyuşturucu yapımında kullanıldığı için üretimi devlet kontrolü altındadır.
YAĞ BİTKİLERİ
Zeytin, ayçiçeği, susam, kolza, aspir, yerfıstığı gibi bitkilerden yağ elde
edilir. Bu sebeple bu bitkilere yağ bitkileri denir.
Zeytin
Zeytin ağacı Akdeniz ikliminin tabii bitkilerindendir. Soğuğa karşı duyarlı
olduğundan kışların ılık geçtiği ve don olayının görülmediği Akdeniz, Ege, Güney
Marmara ile Karadeniz Bölgesi’nin bazı kıyı kesimlerinde yetiştirilir. Kışın
soğuk olan iç bölgelerde ve yüksek yerlerde yetişmez. Ülkemizde zeytin en fazla
Ege Bölgesi’nde üretilmektedir. Güney Marmara kıyıları ile Akdeniz kıyıları ve
Kilis çevresinde de yoğun olarak yetiştirilir.
Ülkemizde zeytin üretimini olumsuz yönde etkileyen bazı beşeri faktörler vardır.
Bunlar gübreleme yetersizliği, sırıkla çırpma yoluyla yapılan yanlış hasat ve
budama hatalarıdır. Zeytin üretiminin % 75′inden yağ üretilir. Geriye kalanı
sabun sanayiinde ve sofralık zeytin olarak kullanılır. Zeytin üretimi, bir yıl
fazla bir yıl az olur. Ülkemizde yıllık ortalama 1.5 milyon ton civarında
üretimi yapılır. İtalya, Yunanistan, İspanya, Tunus gibi ülkelerle birlikte
Türkiye Dünya’da zeytin üretiminde ön sıralardadır.
Ayçiçeği
Yetişme dönemi olan ilkbaharda yağış, olgunlaşma dönemi olan yaz mevsiminde
güneşli bir iklim ister. Olgunlaşma döneminde yağış istememesinden dolayı
Karadeniz kıyılarında yetiştirilemez. Diğer bütün bölgelerde tarımı yapılır.
Ayçiçeği üretiminin % 70′e yakın kısmını Marmara Bölgesi’nde, başta Tekirdağ ve
Edirne olmak üzere Kırklareli, Bursa, Balıkesir illeri karşılar. Daha sonra İç
Anadolu Bölgesi ve Orta Karadeniz Bölümü gelir. Ülkemizde Ayçiçeği yıllık 800
bin ton civarında üretilir. Ülkemizde sıvı yağ ihtiyacının büyük bir kısmı
ayçiçeğinden sağlanır. İşlenmesinden arta kalan kısımları hayvan yemi olarak
değerlendirilir. Ayrıca kuruyemiş olarak da tüketilir.
Soya Fasulyesi
Bu ürün sadece yağ üretiminde değil, kuru sebze, yaş sebze, ekmeklik un, süt
ve yoğurt gibi gıda maddeleri üretiminde de büyük önem taşır. Protein bakımından
zengin olduğu için besin değeri yüksektir. Yurdumuzdaki doğal üretim alanları
Doğu ve Orta Karadeniz bölümüdür. Ancak çay ve fındık gibi daha fazla gelir
getiren ürünlerin rekabeti nedeniyle ekim alanı dardır. Yetişme dönemi çok kısa
olduğundan ikinci ürün olarak Adana, Antalya ve Ege ovalarında
yetiştirilmektedir. Üretiminde Akdeniz Bölgesi birinci sıradadır. Daha çok yağ,
un ve yem sanayisinde kullanılır.
Susam
Tahin, pasta ve bisküvi sanayinde kullanılır. Susamın tohumundan yağ elde
edilir. Ilıman iklim bölgelerinde tarımı yapılmaktadır. Ülkemizde Marmara, Ege,
Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde üretilir. Yıllık üretim miktarı 30 bin
ton civarındadır.
Yerfıstığı
Kuruyemiş olarak tüketilen yerfıstığından aynı zamanda yağ da elde
edilmektedir. Sıcak ve nemli iklim şartlarında ve gevşek topraklarda tarımı
yapılır. Ülkemizde yerfıstığı üretiminin % 90′ı Akdeniz Bölgesi’nden karşılanır.
Yıllık üretim miktarı 80 bin ton civarındadır.
BAKLAGİLLER
Baklagiller nohut, mercimek, fasulye, bakla gibi ürünlerden oluşur, iç ve dış
ticarette önemlidirler. Daha çok kuru olarak tüketilirler.
Mercimek
Yetişme döneminde yağış, olgunlaşma döneminde sıcak ve kurak iklim ister.
Her türlü toprak şartlarına dayanıklıdır. Türkiye’de kırmızı mercimek en fazla
Güneydoğu Anadolu’da, yeşil mercimek ise İç Anadolu Bölgesi’nde üretilir. Yıllık
500 bin ton civarında kırmızı mercimek, 60 bin ton civarında da yeşil mercimek
üretilmektedir.
Nohut
Yarı kurak iklim şartlarında yetişebilen nohut, en fazla İç Anadolu,
Akdeniz, iç Ege ve Güneydoğu Anadolu’da üretilir. Baklagiller içerisinde en
fazla üretim miktarına sahiptir. İhraç ürünlerindendir. Yıllık 600 bin ton
civarında üretilir.
Fasulye
Yüksekliği 1500 m’yi aşmayan ve yaz döneminde sulanabilen tüm sahalarda
yetiştirilir. En önemli yetişme alanları kıyı bölgelerimizdeki sulanabilen
ovalardır. İç bölgelerimizde de akarsu boylarında ve sulanabilen alanlarda
üretilir. Yıllık üretim miktarı 250 bin ton kadardır.
MEYVELER
Ekili-dikili alanların % 3′ünü oluşturan meyveler Türk ekonomisinde önemli bir
yere sahiptir. Ülkemiz iklimindeki çeşitlilik değişik türde meyve
yetiştirilmesine olanak sağlamıştır. Bu çeşitlilik Türkiye’yi Dünya’nın önemli
bir meyve üreticisi haline getirmiştir. Bazı meyvelerin üretiminde Türkiye
Dünya’da sayılı ülkeler arasında yer almaktadır. (Fındık, incir, üzüm, kayısı,
antepfıstığı gibi)
- Turunçgiller, incir, muz gibi meyveler kışların ılık geçtiği yerlerde
yetişir.
- Üzüm, elma ve kayısı İse hem kıyılarda hem de iç kesimlerde yetişir.
Fındık
Ilıman iklim bölgelerinin bitkisidir. Kış sıcaklığının 5-6 °C, yaz
sıcaklığının da 20-25 °C olduğu ve yıllık 1000-1500 mm yağış alan ılıman ve
serin iklim bölgelerinde yetişir. Don olayı ve yaz kuraklığı verimi düşürür.
Ülkemizde fındık tarımı Karadeniz kıyılarında yaygındır. Özellikle Ordu, Giresun
ve Trabzon illeri üretimin yarısından fazlasını sağlamaktadır. Toplam üretimin %
80′ den fazlasını Karadeniz Bölgesi, geri kalanı da Marmara Bölgesi’ndeki İzmit
ve Sakarya illeri sağlar. Türkiye Dünya fındık üretiminde birinci sırada olup
üretimin çoğu ihraç edilir. Yıllık 500-600 bin ton civarında üretilmektedir.
Turunçgiller
Narenciye adı da verilen bu ürünler portakal, mandalina, limon, greyfurt ve
turunçtan oluşur. Anavatanı Güneydoğu Asya’dır. Soğuğa karşı çok hassastır. Kış
sıcaklığının 0 °C nin altına düşmediği bölgelerde yetişebilir. Ayrıca yüksek
sıcaklık ve bol su isteyen bir bitkidir. Karadeniz Bölgesi’ndeki turunçgil
alanları hariç diğer turunçgil alanlarında sulama yapılmaktadır. Turunçgiller en
fazla Akdeniz Bölgesi’nin kıyı kesiminde Mersin, Adana, Antalya ve Hatay’da
üretilir (% 80). Geri kalanı ise Ege kıylarında ve az miktarda Rize kıyılarında
yetiştirilir. Yıllık 2,9 milyon ton olan üretimin bir kısmı ihraç edilir. Diğer
üretici Akdeniz ülkelerinin rekabeti nedeniyle turunçgil ihracatı istenilen
düzeye ulaşamamıştır.
İncir
Kışların ılık, yazların sıcak geçtiği, yıllık yağışın’ 600-700 mm olduğu
iklimlerde yetişebilir. Soğuğa karşı hassas olduğundan iç bölgelerimizde
yetiştirilemez. İncir en fazla Ege Bölgesi’ndeki Aydın ve İzmir çevresinde
üretilir. Bundan başka Akdeniz ve Karadeniz kıyıları ile Güney Marmara ve
Güneydoğu Anadolu’da üretilir.
Ekonomik değeri yüksek ve kaliteli kuru incir üretilen bölgelerde Akdeniz iklim
özellikleri görülmektedir. Bu özellikler Ege ve Akdeniz’de vardır. Ama diğer
ürünlerin rekabeti nedeniyle kuru incir üretimi eskiden beri Ege Bölgesi’nde
özellikle Kıyı Ege Bölümü’nde önem kazanmıştır, iç ve dış pazarları Ege
Bölgesi’nin incir bahçeleri beslemektedir. Yıllık 300 bin ton üretimiyle ülkemiz
Dünya’da birinci durumdadır. Üretimin yarıya yakın kısmı (daha çok kurutulmuş
olarak) ihraç edilir.
Üzüm
Kışın -30, -40 °C kadar düşük sıcaklığa dayanıklıdır. Yazın da sıcaklık ve
kuraklığa dayanıklı bir bitki olduğundan ülkemizde her bölgede yetiştirilir.
Sadece Karadeniz kıyılarında ve Doğu Anadolu’da sıcaklığın yetersiz olduğu
yüksek yerlerde yetiştirilemez. Bağ alanları daraltılmış olmasına rağmen, üzüm
miktarında artış vardır. Bunun nedeni bağcılığın intansif yöntemlerle yapılıyor
olmasıdır. Toprak bakımının, gübrelemenin ve hastalıklarla mücadele edilmesinin
sonucu verim ve kalite artmıştır.
Dış ticaretimiz % 100 oranında Ege’nin çekirdeksiz kuru üzüm meyvesi ile temsil
edilir. Bu nedenle en ekonomik ve en önemli bağcılık bölgesi Ege’dir. Üretim en
fazla Ege Bölgesi’nde yapılır. Güneydoğu Anadolu, iç Anadolu, Marmara ve Akdeniz
Bölgeleri’nde de yaygın olarak üretilir. Elma ile birlikte üretimi en yaygın
olan meyvedir. Yaş üzüm olarak yıllık 3.5 milyon ton civarında üretimimiz
vardır. Ülkemiz kuru üzüm ihracatında da Dünya’da birinci durumdadır.
Elma
Türkiye’de üzümden sonra en çok yetiştirilen meyvedir. Karasal iklimlerde
yetişebilir. Yalnız çiçek açma döneminde sıcaklığın çok düşmemesi gerekir. Az
kireçli ve derin topraklarda yüksek verim sağlanır. Elma üretimi en fazla İç
Anadolu’da özellikle Niğde, Nevşehir, Konya çevresinde, Orta Karadeniz’de Amasya
ve Göller yöresinde İsparta çevresinde yapılır. Yıllık 2,5 milyon ton civarında
üretilir. Bir kısmı ihraç edilir.
Muz
Tropikal bölge bitkisidir. Ülkemizde sadece Akdeniz Bölgesi’nde Antalya –
Mersin arasındaki dar kıyı şeridinde tarımı yapılabilir. Tabii ekim alanı en dar
olan ürünlerimizdendir. Diğer meyvelerin tersine ihraç edilmez, ihtiyacın bir
kısmı ithal edilerek karşılanır.
Antep Fıstığı
Yaz kuraklığına ve yüksek yaz sıcaklığına dayanıklı bir bitkidir. Ülkemizde
en fazla Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde üretilir. Yıllık üretim 40-50 bin ton
civarındadır. Üretimin % 70′i ihraç edilir.
Kayısı
Türkiye’de birçok bölgemizde yetiştirilir. Başta Malatya olmak üzere Elazığ,
Konya, Ankara ve İzmir illeri kayısı üretiminin en fazla olduğu yerlerdir.
Kurutulmuş kayısı üretiminde de Dünya’da birinciyiz.
SEBZECİLİK
Türkiye’de hemen her türlü sebze yetiştirilmektedir. Sebze tarımı tahıllardan
farklı olarak sulama gerektirir ve yoğun emek harcanarak yapılır. Sebze üretimi
Akdeniz, Ege, Marmara, Güneydoğu Anadolu ve İç Anadolu Bölgeleri’nde sulanabilen
yerlerde yapılır. Doğu Anadolu’nun yüksek yerlerinde ve Karadeniz’in aşırı yağış
alan yerlerinde sebze tarımı yapılamaz. Sebzeler en erken Akdeniz kıyılarında en
geç Doğu Anadolu’da olgunlaşır. Sebzeler çok fazla su isterler. Yurdumuzda sebze
yetiştiriciliği en fazla Akdeniz Bölgesinde gelişmiştir. Bu bölgeyi Ege ve
Marmara Bölgeleri takip eder. Sebzeciliğin en az geliştiği bölgemiz Doğu Anadolu
bölgesidir. Sebebi yaz mevsiminin çok kısa sürmesidir. Ayrıca İç Anadolu
Bölgesinde de sulama yetersizliğinden dolayı sebze tarımı gelişmemiştir. Sebze
tarımı seracılık faaliyetleri ile Akdeniz ve Ege Bölgelerinde bütün yıl
yapılabilmektedir. Seracılığın buralarda gelişme sebepleri; kışların ılık
geçmesi ve güneşli gün sayısının fazla olmasıdır.
SERACILIK
Kışların ılık, güneşli gün sayısının fazla olduğu yerlerde sıcaklığın kontrol
altına alınmasıyla yapılan yoğun tarım metodudur. Akdeniz bölgesinde özellikle
Antalya seracılıkta ilk sırada gelir. Ege bölgesi Akdeniz’den sonra en fazla
seracılığın yapıldığı bölgedir. Seracılıkta özellikle sebze ve çiçek üretimi
yapılır.
TARIM ÜRÜNLERİYLE İLGİLİ GENEL BİLGİLER
1. Bölgelerde yetiştirilen belli başlı tarım ürünleri:
Karadeniz Bölgesi: Fındık, çay, mısır, tütün, şeker pancarı, pirinç,
keten-kenevir, sebze
Marmara Bölgesi : Ayçiçeği, zeytin, şeker pancarı, buğday, pirinç, mısır,
patates, sebze, fındık, üzüm Ege Bölgesi : Zeytin, üzüm, haşhaş, pamuk, tütün,
incir, turunçgiller, buğday, şeker pancarı, sebze Akdeniz Bölgesi :
Turunçgiller, muz, pamuk, yerfıstığı, sebze, buğday, susam, gül, elma, mısır,
pirinç, soya fasulyesi, zeytin, yulaf, şeker pancarı İç Anadolu Bölgesi :
Buğday, arpa, mercimek, şeker pancarı, elma, patates, üzüm, nohut, çavdar, yulaf
Doğu Anadolu Bölgesi : Arpa, buğday, kayısı, tütün, şeker pancarı, üzüm, pamuk
Güneydoğu Anadolu Bölgesi: Antepfıstığı, buğday, arpa, mercimek, pamuk, üzüm,
zeytin, sebze, tütün, çavdar.
2. Tabii ekim alanı geniş olan tarım ürünleri: şeker pancarı, üzüm, buğday,
arpa, elma, ayçiçeği, tütün, mısır, patates
3. Tabii ekim alanı dar olan tarım ürünleri: Muz, çay, fındık, turunçgiller,
incir, zeytin, pamuk Not: Bunlardan pamuk dışındaki ürünler aynı zamanda kış
ılıklığı ister.
4. Ekim alanı devlet tarafından sınırlandırılan tarım ürünleri Haşhaş, tütün,
pirinç, keten-kenevir
5. Su isteği fazla olan tarım ürünleri: Çay, pirinç, fındık, mısır, sebzeler,
turunçgiller
6. Yetişme döneminde yağış veya sulama, olgunlaşma döneminde kuraklık ve
sıcaklık isteyen tarım ürünleri: Buğday, arpa, pamuk, tütün, ayçiçeği, mercimek,
susam, çavdar, yulaf
7. Kış mevsimi ılık geçen kıyı kesimlerinde yetişen meyveler Turunçgiller,
incir, muz, fındık gibi meyvelerdir.
8. Üzüm, incir, fındık, antep fıstığı, kayısı gibi meyveler kurutularakta
tüketilir.
9. Fındık, kuru üzüm, kuru incir, antep fıstığı ve kayısının ihracat değeri
yüksektir Dünya’da üretimde önde olduğumuz ürünlerdir.
10. Çay, şeker pancarı ve ayçiçeği Cumhuriyet Döneminden sonra üretilmeye
başlanmıştır.
Kaynak: bilgiustam.com
Bu içerik 23561 defa okundu.
|
|
Bu konu ile ilgili diğer sayfalar » |
Ülkemizde Tarım » 23561 defa okundu. |
|
||||
Diğer Bilgiler |
||||
|
||||
|
||||
|
||||
Foto Galeri |
|
|||
İletişim |
|
|||
© 2012 TarimSitesi |
|
|
||
|
|
|
||